Türkiye’de konut piyasasında son yıllarda yaşanan yükseliş, özellikle orta gelir grubunu derinden etkiliyor.
Son iki yılda konut fiyatlarında görülen hızlı artış, vatandaşın ev sahibi olma hayalini neredeyse ulaşılmaz hale getirdi. Özellikle büyükşehirlerde durum çok daha dramatik. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde ortalama bir dairenin fiyatı 4 ila 8 milyon TL bandına kadar yükseldi.
Fiyatlar Neden Bu Kadar Arttı?
Uzmanlara göre fiyat artışının arkasında birden fazla neden var. Artan inşaat maliyetleri, döviz kurlarındaki dalgalanma, arsa fiyatlarının yüksekliği, arz-talep dengesizliği ve enflasyon gibi makroekonomik etkenler, bu artışın başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle pandemi sonrası dönemde küresel lojistik sıkıntıları ve malzeme teminindeki zorluklar da maliyetleri yukarı çekti.
Gayrimenkul uzmanı Dr. Selim Karaca, “Talep hâlâ yüksek ama arz tarafında ciddi bir yavaşlama var. Yeni konut üretimi eskiye oranla çok daha maliyetli hale geldi. Bu da fiyatları doğrudan etkiliyor,” şeklinde konuştu.
Konut Kredisine Erişim Zorlaştı
Artan fiyatlarla birlikte konut kredisi kullanımı da vatandaş için büyük bir engel haline geldi. Bankaların sunduğu konut kredilerinde faiz oranları yükselirken, aylık taksitlerin ödenebilirliği oldukça tartışmalı hale geldi. 5 milyon TL değerindeki bir ev için 120 ay vadeli kredi kullanmak isteyen bir vatandaş, aylık neredeyse 100 bin TL’ye varan taksitlerle karşı karşıya kalabiliyor.
Orta gelirli vatandaşlar için bu rakamlar ciddi anlamda sürdürülebilir değil. Gelir seviyesi belli bir düzeyin altında olan vatandaşlar, artık sadece kiracı olarak konut piyasasında yer alabiliyor. Türkiye genelinde kiralık konut fiyatları da aynı paralelde hızla yükseliyor.
Devlet Destekli Konut Projeleri Umut Olabilir Mi?
Sektör temsilcileri, devlet destekli sosyal konut projelerinin artırılmasının şart olduğunu belirtiyor. TOKİ’nin geçtiğimiz yıllarda yaptığı uygun fiyatlı konut projeleri, birçok vatandaş için umut olmuştu. Ancak artan talebe karşılık bu projelerin sayısal olarak yetersiz kaldığı görülüyor.
TOKİ’nin 2025 sonuna kadar yeni sosyal konut projeleriyle piyasaya müdahil olması bekleniyor. Ancak uzmanlar, yalnızca arz tarafında değil, aynı zamanda vatandaşın alım gücünü artıracak politikaların da devreye alınması gerektiğini vurguluyor.