Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın: “Bir Damla Kan, Bütün Siyasetlerin Üzerindedir”

Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın: “Bir Damla Kan, Bütün Siyasetlerin Üzerindedir” yeniyolgazetesi.com
Emre Demir

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Av. Ahmet Aydın’ın 2015 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi konuşma, aradan geçen 10 yıla yakın süreye rağmen yeniden gündeme geldi. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal atmosferinde yaşanan son gelişmeler, Aydın’ın o dönemde yaptığı duygu yüklü ve birlik çağrısı içeren konuşmasını bir kez daha kamuoyunun dikkatine taşıdı.


“Bu Millet Canıyla Çekti, Malıyla Çekti”
2 Mart 2015 tarihinde TBMM kürsüsünden milletvekillerine hitap eden Ahmet Aydın, o günkü konuşmasında Türkiye'nin yıllardır süren çatışma ortamından nasıl zarar gördüğünü ve artık bu acıların son bulması gerektiğini vurgulamıştı. Aydın’ın şu sözleri hafızalara kazındı:

“Bakın bu millet çok çekti; canıyla çekti, malıyla çekti bu millet. 35.000’in üzerinde can verdik. Daha 30 yıl, 40 yıl, 100 yıl daha mı bekleyelim? 40.000 insanımıza daha mı kaybetsin bu ülke? Bir tek insanımızın canı, bir damla kanı bütün siyasetlerin üzerindedir.”

Bu açıklamalar, yalnızca bir politik duruşu değil, aynı zamanda toplumsal vicdanı ve insan hayatına verilen önemi gözler önüne serdi. Konuşma boyunca siyasetin ötesinde bir birlik mesajı veren Aydın, Türkiye'nin geleceği için “toplumsal bütünleşme”nin altını çizmişti.

“Bizim Derdimiz Bir Tek Burnun Bile Kanamaması”
Ahmet Aydın’ın o konuşmasında altını çizdiği diğer önemli bir husus ise barış, kardeşlik ve huzur ortamının kalıcı olarak tesis edilmesi gerekliliğiydi. Siyasetin üzerinde insan hayatı ve toplumun bütünlüğü olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle devam etmişti:

“Burada siyaset yapmayalım. Bakın bizim bir tek derdimiz var: Bu ülkede birliğin, kardeşliğin sağlanması. Toplumsal bütünleşmenin sağlanması. Bizim derdimiz, bu ülkede bir tek şehrimizin daha olmaması. Bir tek insanımızın burnunun kanamaması.”

Bugün yeniden gündeme gelen bu ifadeler, özellikle son dönemde artan kutuplaşma ve şiddet olayları karşısında toplumun tüm kesimlerine adeta bir çağrı niteliği taşıyor. 

“Eğer Silahlar Bırakılacaksa, Gözyaşı Dinecekse...”
Ahmet Aydın, konuşmasının son bölümünde ise çözüm sürecine atıfta bulunarak, toplumun huzuru için her türlü fedakârlığın yapılması gerektiğini dile getirmişti:

“Eğer silahlar bırakılacaksa, eğer kan, şiddet duracaksa, acılar bitecekse, gözyaşı dinecekse... Biz buna değeriz, bu ülke buna layıktır.”

Bu duygu dolu ifadeler, o dönemde meclis tutanaklarına geçmiş ve basında geniş yankı bulmuştu. Aradan geçen yıllara rağmen güncelliğini ve değerini koruyan bu sözler, özellikle bugünlerde Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu hoşgörü ve diyalog ortamının önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Ahmet Aydın’ın bu konuşmasının sosyal medyada yeniden paylaşılmasıyla birlikte çok sayıda vatandaş, siyasetçi ve kanaat önderi konuşmanın içeriğini “vicdanlı ve sorumlu siyaset”in bir örneği olarak değerlendirdi.