Adıyaman’ın Besni ilçesinde son yıllarda sayıları hızla artan ulusal zincir marketlere yönelik tepkiler giderek büyüyor. İlçede ekonomik ve sosyal dengeleri tehdit eder hale gelen bu zincir mağazalar, hem yerel esnafı zorluyor hem de kamu güvenliği açısından endişelere yol açıyor.
Besni’de uzun yıllardır faaliyet gösteren yerel esnaf, artan zincir mağaza baskısı altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Yerel esnaf, kazancını ilçede harcayan, ilçeye istihdam sağlayan ve toplumsal yapının korunmasına katkı sunan bireylerden oluşuyor. Ancak zincir marketlerin ilçede hızla yayılması, bu yerel işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.
Ekonomik döngünün ilçe dışına taşınmasına neden olan zincir mağazaların kazançlarının merkez ofislerine aktarılması, yerel paranın ilçede kalmasını engelliyor. Bu durum, yalnızca ekonomik değil; sosyal ve kültürel yapıyı da etkiliyor.
İlçede birçok vatandaş ve sivil toplum temsilcisi, halkı yerel esnafa sahip çıkmaya çağırıyor. Yapılan açıklamalarda, zincir mağazalardan alışveriş yapmak yerine yerel marketlerin ve işletmelerin desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. İlçe ekonomisinin dışa bağımlı hale gelmemesi için yerel tüketicilerin duyarlılığı büyük önem taşıyor.
Zincir mağazalarla ilgili tartışmalar sadece ekonomik boyutta kalmıyor. İlçede kısa süre önce açılan bir zincir mağazaya ilişkin ciddi iddialar gündemi meşgul ediyor. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, söz konusu mağazanın açılış ruhsatı olmadan faaliyete geçtiği öne sürülüyor. Bu durumun yasalara açıkça aykırı olduğu belirtilirken, mağazanın bulunduğu binayla ilgili de dikkat çekici bir iddia daha bulunuyor.
İddialara göre, ilgili zincir mağaza 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde orta hasar aldığı belirtilen bir binada faaliyet gösteriyor. Bu binanın gerekli güçlendirme çalışmaları yapılmadan ticari faaliyete açılması ise kamu güvenliğini tehlikeye atabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.
Eğer bu iddialar doğruysa, sadece hukuki değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir sorumluluk da söz konusu. Deprem riski taşıyan bir yapıda herhangi bir ticari faaliyete izin verilmesi durumunda oluşabilecek sonuçların çok ağır olabileceği vurgulanıyor.
Konuya ilişkin yapılan açıklamalarda, her vatandaşın ve her işletmenin uymak zorunda olduğu yasal kuralların zincir marketler için de geçerli olduğu hatırlatılıyor. Zincir marketlere tanınacak herhangi bir ayrıcalığın, ilçedeki diğer esnafa ve vatandaşlara karşı ciddi bir haksızlık anlamına geleceği ifade ediliyor.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü orta hasar makinasının çalıştığı bir binada ruhsatsız hizmet veren Zincir Marketlere neden bir işlem yapılmamaktadır.
Yaşanan gelişmeler üzerine, vatandaşlar ve yerel yöneticiler ilgili kamu kurumlarını göreve davet ediyor. Ruhsatsız faaliyet iddialarının ve binanın yapı güvenliği durumunun ivedilikle denetlenmesi isteniyor. Bu sürecin hukuka uygun, şeffaf ve kamu yararını gözeterek yürütülmesi gerektiği belirtiliyor.