Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, İsrail’in bu sabaha karşı İran’daki nükleer tesisler ile askeri hedeflere düzenlediği hava saldırılarını “hukuku, insanlığı ve barışı hiçe sayan barbarca bir provokasyon” olarak niteledi. Sosyal medya hesabından paylaştığı uzun açıklamada Aydın, “Bu saldırı sadece İran’a değil; tüm bölgeye ve ortak barış umuduna yönelmiştir. Sessizlik suça ortaklıktır” ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın yaptığı açıklamada,''T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın'ın
Terör devleti İsrail, İran’a saldırarak bir kez daha hukuku, insanlığı ve barışı hiçe saymıştır. Gazze’de aylardır süren soykırımcı vahşetiyle dünyanın gözleri önünde masum sivilleri katleden Netanyahu yönetimi, şimdi de İran’a yönelik provokatif bir saldırıyla bölgeyi büyük bir savaşın eşiğine sürüklemektedir.
Bu saldırı, hiçbir meşru gerekçeye sığınamayacak kadar karanlık, hiçbir diplomatik zeminde savunulamayacak kadar barbarcadır. Zira bu saldırı, sadece İran’a değil; tüm bölgeye, tüm insanlığa ve ortak barış umuduna yöneltilmiştir. İran halkına başsağlığı diliyor, bu alçakça saldırıyı en sert şekilde lanetliyoruz.
İsrail’in bu saldırıyı, Gazze’deki soykırıma yönelik artan uluslararası baskıyı dağıtmak, İran ile yürütülen nükleer müzakereleri sabote etmek ve dikkatleri kendi suçlarından uzaklaştırmak için gerçekleştirdiği açıktır. Bu, zalimce bir strateji; kirli bir hesap ve küresel barışa dönük açık bir tehdittir.
Terör devleti İsrail, kanla beslenen bir siyaset yürütmekte; işgali, zulmü ve saldırganlığı normalleştirmeye çalışmaktadır. İsrail’in hukuk tanımazlığı, insanlık değerlerine karşı topyekûn bir savaştır.
Artık uluslararası kurumlar kınama açıklamalarıyla yetinmemeli, seyirci kalmamalıdır. Çünkü bu saatten sonra sessizlik, suça ortaklıktır. Diplomatik dilin ötesinde, caydırıcı yaptırımlar ve net adımlar kaçınılmazdır.
Unutulmamalıdır ki; zulmü devlet politikası hâline getirenler, sonunda tarihin karanlığında kaybolmaya mahkûmdur. Kur’an-ı Kerim’in kesin hükmü açıktır: “Zulmedenler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında bileceklerdir.” (Şuarâ 227) Bu yalnızca bir uyarı değil, ilahi adaletin kaçınılmaz ilanıdır. İsrail ve ona sessiz kalanlar, o inkılabın altında kalmaktan kurtulamayacaktır.'' İfadelerini kullandı.