BU NASIL İNSANLIK?
BU NASIL İNSANLIK?
Ah menfaat ah!
Sen nasıl bir şeysin öyle ki, herkesi kendine esir edip, gözünü kör, kulağını sağır edebiliyorsun?
Menfaat ve çıkar ilişkileri işin içine girince babasını tanımayan insanların varlığına şahit oldum.
Ortada olmayan şeyler için bile konu menfaat ve çıkar ilişkileri söz konusu olunca yalancı şahitlik yapacak kadar yolunu sapıtanları da gördüm.
Yalancı şahitlik, hem dini açıdan çok büyük bir günah, hem de yargı sürecinde de ciddi cezalara çarptırılabiliyor bu suçu işleyenler… Çamur at izi kalsın mantığı ile değil, somut delil olmaksızın yapılan bu tarz yalancı şahitliklerde ceza kaçınılmaz!
Düşünsenize ortada yaşanmış, yapılmış hiçbir şey yok, ama bana büyük bir makam vaat ediliyor yâda yüklü bir çek, ben hemen, ortada olmayan olayı varmış gibi anlatarak, menfaatime hizmet edildiği için gözümü kırpmadan bir insanı harcamayı göze alabiliyorum!
Ya bu nasıl bir insanlık? Nasıl bir vicdan, nasıl bir merhamet?
Tamam, ben burada bunu yaptım, bütün insani duygularımı para ve makam uğruna sattım diyelim, e ben ahirette tüm bunlardan hesaba çekilirken, benim yaptığım bu yalancı şahitlik sonucu, yara alan, zarar gören insan yâda insanların vebalini nasıl ödeyeceğim?
Bu karakterde olup, yukarıda yazdığım karakterle makam ve paraya kavuşan insanları gördüğüm için bu soruyu onlara sormak istiyorum. Sahi sizin hiç Allah korkunuz yok mu?
İşiniz gücünüz yalan olmuş? Körle yatan şaşı kalkarmış derler, size de hak vermek gerek, oturup, kalktığınız, dersinizi aldığınız, ezber yaptığınız senaryoyu yazana uymak, boynumuzun borcu diyorsunuz işte! İnanın sizler için bile üzülüyorum. O kadar zavallıca bir hal içine girmişsiniz ki! Allah sizleri ıslah etsin.
Yahu dürüst olun dürüst, kötülükle bir yerlere gelinmiş olsaydı, şeytan ömür boyu saltanat sürerdi…
Şunu da unutmayın, ben doğru durursam yâda sen doğru durursan, emin olun eğriler belasını bir bir bulurlar. Sen yâda ben onu, bunu, şunu kolayca kandırırsın da, bre gafil her şeyin kayıt altında olduğunu nasıl unutursun? Şahidi Allah olan bir olayın, alınan ahın yerde kalacağını düşünmek gafillik değil de nedir? Ben Cahit Zarifoğlu’nun da dediği gibi yemin ederim bu çağdan nefret ettim.
Kıyametin hemen hemen bütün küçük alametleri kendini göstermeye başladı! Dakikalar önce yanında oturan adam, pat diye ölüp gidiyor… Peki, tüm bunlar sana hiç ibret olmuyor mu? Gelip geçici dünya hayatında edindiğin menfaatin için, ahiretini ateşe atmaya değer mi?
Ben mücadeleci bir kadınım. Pes etmek lügatimde yoktur. Çalışır, çabalarım, kendi emeğimi, alın terimi, helal kazancımı yerim. Yaptığımı yaptım diyecek kadar da açık sözlü ve cesurum. Çirkeflikle, yalancı şahitlikle işim olmaz. Ama görünen o ki, sizlerde bu vasıfların hiç biri yok! Ne diyelim, görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Saygıyla…
Günün Sözü;
Herkesin yaşattığı her şey, bir gün kendi sınavı olacak...